Benim Ece ile yaşadığım bazı sorunlar var. Ece yıl itibariyle 9 yaşında ama ay itibariyle kasım sonunda girecek 9 yaşına. Yani 8 yaşında desek daha doğru olur. Ece benim yüzümden biraz agresif bir çocuk. Kendisiyle sürekli tartışırız. Ergenliğini düşünemiyorum bile.
Geçen sene Hülya ablamız vardı. Ela doğduktan sonra tanıştığımız ve geçen yaz okul tatiliyle yollarımızı ayırdığımız. Yollarımızı ayırmamızın sebebi maddi olmakla birlikte, Ece'nin de yıldızının çok fazla barışmamasıydı. Hem yazın anneanne dedeyle vakit geçirmek onlara daha iyi gelecekti.
Velhasılı kelam, eşimin işleri okul açılmadan tekrar başlayacak biz de Ece'yi etüde Ela'yı da kreşe yollarız diye plan yapmıştık. Biz plan yaptık ama kader bize güldü. Ha ha ha. Çünkü eşimin işleri yıl bitti hala başlamadı. Eski bakıcımızla tekrar görüşmeyi düşündük ama iyiden iyiye artık madden sıkışmıştık. Ve ne yaptık kredi çektik. Tekrar bakıcı seçeneğini değerlendireceğimizi duyan kardeşim de şöyle bir teklifle geldi:
"Abla çocuklara Nida(eşi) baksın mı?" Hem Alin ile arkadaş olurlar hem de senin kafan rahat eder. Bir ara böyle bir teklifte bulunmayı ben düşünmüştüm. Hatta bunu
blogda da paylaşmıştım. Şimdi teklif kardeşimden gelince reddedemedim. Evet Alin ile Ela arkadaşlık ederlerdi de ya Ece?
Ece'nin şikayetler bitmek bilmiyor. Hülya ablası ile barışmayan yıldızı yengesiyle de barışmadı bir türlü. Kızım da öyle uyumlu, herkesle mükemmel geçinen bir çocuk değil tamam ama, evdeki diğer iki sıpa kızımı daha da çekilmez hale getirdi. Herşeyini talan ediyorlar. Özel alan, özel eşya denen şeyler kalmadı. Ve sanırım bunları içine atmaktan, yaşadığı stresten ürtikeri tekrar nüksetti.
Evet yengesi daha çok gezdiriyor, çocuklara bişeyler alırken Ece'yi de düşünüyor ama bunlar Ece'ye yetmiyor. Trambolini kardeşi yırttı, melodikası artık onun değil, kitaplarından bazıları zarar gördü. Bunlar aklıma gelenler. Yeni yıl ağacı sadece iki günlüğüne kurup kaldırıldı desem. Sırf haftabaşında kuzeni gelip bozmasın diye :(
Geçen komşumuz da olan sınıf arkadaşı, bize geldiğinde pandufunu Ece'ye sormadan kullandığı için arkadaşından soğudu. Yani anlayacağınız Ece'nin malı kıymetli. Eşyasını paylaşmayı sevmiyor. Sürekli herşey onun olsun istiyor. Ufaklıklara verdiğim boyalar yeniyse kendisindeki eskilerden birkaçını onlara veriyor, yenilerini çantasına koyup okula götürüyor. Oyun hamurları küçüklere alınmışsa bile ilk önce kendi açıp şekillerini bozmak istiyor. Evet 8 yaşında, evet o da bir çocuk ama bu kadar bencil olması doğru mu? Ece 4 yıl kreşe gitti. Onun dışında evde de faaliyet yaptığımız için bir sürü malzemesi var. Bir doygunluğa ulaşmıştır diye düşünüyordum yanılmışım. Kardeşinin doğumgününde bile kıskanmasın diye halaları ona da hediye almışlardı.
Kendisiyle sürekli konuşuyoruz. Yengesi ve kuzeniyle iyi geçinmesini, bunun geçici bir dönem olduğunu, biraz sabretmesini anlatıyoruz. Bütün düzeni allak bullak oldu ama sonuçta yengesi ve kuzenine nefret beslemesi beni çok üzüyor. Nida da Ece den şikayet ediyor, Ece de yengesinden. Arada kalmaktan, sürekli idare etmekten yoruldum. Mutsuzum. Ve bu durum zaten sinirli olan beni daha itici bir hale sokuyor.
Yani herşeyi idare eden, çocukların görmeyince özlemekten çatlayacağı, gitmesin diye ağlayacağı, adını duyduklarında gözlerinin içinin parlayacağı biri çıkmayacak mı karşıma? Bu yaşa kadar büyüdüler ama nasıl büyüdüler?
Hergün akşam kendime telkinlerde bulunuyorum; sakin, sabır, geçecek.. Ama korkarım yakında ben de antidepresanlara başlayacağım.
Sevgiyle kalın.